Dünyada en çok atık üreten ülkelerden biriyiz ama ürettiğimiz atıklar geri dönüşüme kazandırılmadan depolanarak, yakılarak veya gömülerek ortadan kaldırılıyor.Türkiye İstatistik Kurumun’nun açıkladığı istatistiklere göre 2020’de 49 milyon ton metal, plastik, kağıt, mineral atık geri dönüşüme giderken, 78 ton atık geri dönüşüme sokulmamıştır.Yani geri dönüşüm işlemine soktuğumuz atıktan daha fazlasına hiç bir işlem yapmadan ortadan kaldırmışız.
2020’de yerel yönetimler tarafından 32,3 milyon atıktan sadece yüzde 13’ü geri dönüşüm tesislerine ulaştırlmış.Bu atıklarında yüzde 70’i depolama tesislerine yüzde 17’si ise belediye çöplüklerine gönderilmiş yüzde 0,4’ü ise diğer yöntemlerle (yakılarak,gömülerek vb.) ortadan kaldırılmiştır.
Nüfus ve diğer etkenler nedeniyle ortaya çıkardığımız atık miktarı her yıl artmakta, imalat yapan işyerleri, maden işletmeleri, termik santraller, organize sanayi bölgeleri, sağlık kuruluşları ve bireysel ev halkı 2020 yılında 30,9 milyon tonu tehlikeli olmak üzere toplam 104,8 milyon ton atık oluşturdu.2018’e göre atığımız yüzde 10 civarında artış gösterdi.Dünya ile karşılaştırdığımızda Türkiye nüfusuna göre fazla atık üreten ülkeler arasında yer alıyor.Bu durum ekonomik gelişmişlikle alakalı aslında daha fazla ürüne ve satın alacak nüfusa sahibiz.Geri dönüşüm oranlarına bakacak olursak dünyada geri dönüştürülebilir ürünlerin dönüştürülme oranı yüzde 20 civarında.OECD ülkelerinde ortalama yüzde 30 iken ülkemizde oran yüzde 12 civarında.Yani geri dönüşümde hem dünya hemde OECD ülkelerinin gerisindeyiz.
Geri dönüşüm oranımız artırmak öncelikli olarak evsel atıkların kaynağında ayrıştırılması ile mümkün gibi görünüyor.Kaynak aslında ev, okul, iş yeri. Bizim yaşadığımız ve çöpü ürettiğimiz yer.Çöp üretildikten sonra oluşan atıkları ortadan kaldırmanın iki yolu var ilki belediyeler tarafından toplanıp gömülmesi yada yakılması.Diğeri ise atıkların üretildikten sonra plastik, ambalaj atıkları, camlar ve metaller şeklinde ayırmak ve geri dönüşüm tesislerine göndermek.Bu noktada yasalar ikinci seçenekteki geri dönüşüm tesisine ulaştırma sorumluluğunu belediyelere veriyor.Kimi belediyeler kapıdan topluyor kimiside toplama merkezlerine getirmenizi istiyor.Aslında belediyeler için bu aşamanın halk tarafından kaynakta yapılmasıen yüksek maliyetli kısmın ücretsiz olarak çözülmesi anlamına geliyor.
İşin diğer ayağı olan sanayi atıklarında durum dah parlak aslında zira işletmelerde üretilen atıklar geri dönüştürüldüğü taktirde bu işlemden para kazanıyor.Bu yüzden sanayi tarafında para gerçekten iyi motivasyon kaynağı oluyor ve işlem düzenli bir şekilde devam ettiriliyor.Tüm sektörler ve ev halkı düşünüldüğünde Türkiye yeterli geri dönüşümü yapamadığı için en fazla atık ithal eden ülkeler arasında yer alıyor.Oysa tüm atığımızı geri dönüştürsek dışarıdan atık ithel etmemize gerek kalmayacak hem ciddi miktarda para cebimizde kalacak hemde vahşi şekilde depoladığımız veya yaktığımız atıklarçevremize ciddi zararlar vermeyecekdolayısıyla daha temiz bir çevrede yaşayacağız.
Sonuç olarak basit bit organizasyon yetisi ve farkındalık ile medeni ülkeler seviyesinde hatta daha yukarıda bir geri dönüşüm seviyesine sahip olabiliriz.Bu durum hem çevremizi hemde ekonomimizi olumlu yönde etkileyecek.